Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

38 Yıldır Altın, Gümüş ve Bakıra Ateşle Şekil Veriyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından geleneksel el sanatçısı olarak tanınan 52 yaşındaki telkari ustası Muharrem Güneş, 38 yıldır altın, gümüş ve bakır tellerden takı, süs ve hediyelik eşyalar üreterek sanatını yaşatmaya devam ediyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı

Genç yaşta ustalaştığı sanatı, Düzce’deki atölyesinde sürdüren Güneş, 1986 yılında Beypazarı’ndaki amca çocukları Halil İbrahim ve Abdullah Güneş’in atölyelerinde telkari sanatını öğrenmeye başladı. Yaklaşık 5 yıl sonra ustalık belgesini alan Güneş, uzun yıllar boyunca Beypazarı ve Düzce’de halk eğitim merkezlerinde, Bolu’nun Kıbrıscık ilçesinde belediye bünyesinde ve kendi atölyelerinde telkari kursu verdi.

Telkarinin altın, gümüş ve bakır tellerin birleştirilmesiyle yapılan bir Süryani sanatı olduğunu belirten Güneş, “Mardin’in özellikle Midyat ilçesinde yapılıyor ama Beypazarı’nda da yaklaşık 300 yıldır sürüyor. Şu anda Osmanlı motifleri, özellikle laleler ve çeşitli çiçeklerle bu iş yapılıyor,” dedi. Genellikle bakırdan süs ve hediyelik eşya yaptığını ifade eden Güneş, ayrıca kına gecelerinde kullanılan üzeri gümüş ve altın kaplama kemerler de yapıyor.

2018’de Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan telkari alanında “geleneksel el sanatçısı” unvanı alan Güneş, yaklaşık 17 yıldır usta öğreticilik yapıyor. Beypazarı’nda başlayan serüveninin Düzce’de devam ettiğini söyleyen Güneş, “Yaklaşık 4 yıl kadar Bolu’nun Kıbrıscık ilçesinde yaptım. En az 200’den fazla kişi benden kurs almıştır. Bunlardan 15 kadarı kalfalık ve ustalık belgesini aldı. Bir kısmı da atölyelerimde yetişti. Belgelerini alıp bu sanatı devam ettiriyorlar. Emekliyim ama talep eden gençlerimiz olursa unutulmaya yüz tutmuş bu sanatı gelecek nesillere öğretmeye devam etmek istiyorum,” diye konuştu.

Tel halindeki altın, gümüş ve bakırı silindirlerden çekerek işlediklerini anlatan Güneş, “Sonra kalıplarımız var, onlara sarıyoruz. Telleri kıvırıp erittikten sonra da işlemeye alıyoruz. Genellikle çiçek, kelebek motifleri ile süslüyoruz. Tasarımları müşterilerimizin isteğine göre yapıyoruz. Tabii usta-çırak ilişkisiyle geldiğimiz için kafamızda kendimize göre motifler de var,” ifadelerini kullandı.

Muharrem Güneş, 38 yıllık kariyerinde altın, gümüş ve bakırın ateşle dansına eşlik ederken, usta-çırak öğretisiyle günümüze taşınan bu sanatı geleceğe taşımak için çalışıyor.