Nöbetçi Eczaneler
İzmir’in Dikili ilçesinde, Müsellim Deresi’ne bırakılan atıklar denizde ciddi bir kirliliğe yol açtı. Kabakum mevkiindeki siteler, bu kirlilikten olumsuz etkilenirken, bölge halkı duruma tepki gösterdi. Sitenin sakinleri, “Bu denize girmek cesaret ister” diyerek, Müsellim Deresi’nin ıslah edilmesini ve atıkların denize karışmasını engelleyecek önlemler alınmasını talep ediyor. Ancak sorunun yalnızca Müsellim Deresi ile sınırlı olmadığı, ilçenin genelinde arıtma sorunları yaşandığı ifade ediliyor.
İmza Kampanyası ve Talepler
Dikili Halk Meclisi, atık sorununu çözmek için bir imza kampanyası başlattı. İmza metninde, “Dikili Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nin yapımı için İZSU’nun proje başvurusu 4 aydır Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın onayını bekliyor. Bakanlığın projeyi ivedilikle onaylamasını, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de yapım sürecine hemen başlamasını istiyorum” ifadelerine yer verildi. Kampanya kapsamında toplanan 11 bin imza, kaymakamlık, Dikili Belediyesi, valilik, bakanlık ve İzmir Büyükşehir Belediyesi gibi ilgili kurumlara sunulacak.
Mevcut Durum ve Bakanlık Onayı Beklentisi
Dikili Halk Meclisi’nden Eyyüp Sabri Gamsız, mevcut atık sisteminin 1980’lerden kaldığını ve tüm atıkların biyolojik arıtma yapılmadan denize boşaltıldığını belirtti. Bu atıkların Akdeniz ve Ege’ye kadar yayıldığını ifade eden Gamsız, “Bakanlık onayı bekliyoruz. İZSU, bakanlıktan sadece imza istiyor, kredi veya borç talebi bulunmuyor. Bakanlık onayı verildiğinde proje ihalesi yapılacak ve inşaat süreci başlayacak” dedi.
Proje Kapsamı ve Gelecek Planları
Gamsız, imza kampanyasının ardından basın açıklaması yapmayı ve Ankara’ya gitmeyi planladıklarını belirtti. Projenin sadece bir arıtma tesisi değil, tüm Dikili’nin altyapısının yenilenmesini kapsadığını vurgulayan Gamsız, “Dikili’de 1980’lerden bu yana arıtma sistemi yok. Projemiz, merkezde arıtma tesisi yapılmasını ve kanalizasyon sisteminin yenilenmesini öngörüyor” diye konuştu.
Dikili halkının atıksu arıtma tesisi talebi, çevre kirliliği ile mücadelede önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.