Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının yoğun bir şekilde görüldüğü illerden birisi olan Yozgat’ta ilkbahar mevsiminin ardından havaların ısınmasıyla birlikte kene vakalarında artış gözleniyor. Özellikle kırsal kesimlerde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı insan sağlığını tehdit ediyor. Uzmanlar ise özellikle kırsal kesimde ve kene vakalarının çok görüldüğü bölgelerdeki vatandaşları, kene konusunda dikkatli olmaları ve tedbir almaları yönünde uyarıyor.
Ülke genelinde havaların ısınmasıyla birlikte özellikle kırsal kesimlerde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının insan sağlığını ciddi bir şekilde tehdit etmeye başladığını belirten Prof. Dr. Çiğdem Kader, kene ile mücadelede en etkili yöntemin tedbir, erken tanı ve tedavi olduğunu söyledi.
“Çıplak elle keneye dokunmayın”
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının hayvanlardan insanlara bulaşabilen ve bölgede görülebilen ölümcül seyreden ciddi bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kader, “Kenelerin aktif olduğu dönem olan ilkbahar ve yaz aylarında bu hastalık sık görülebiliyor. Havaların ısınmasıyla birlikte kene riskli temasların artmasına paralel olarak önümüzdeki günlerde KKKA vakalarının artmasını bekliyoruz. Yozgat genelinde 2024 yılında yaklaşık bine yakın riskli kene teması olduğu bilgisini elde ettik. Ancak bu temasların hepsi, KKKA olacak diye bir durumu söz konusu değil. İçlerinde virüsü taşıyan keneler varsa o kene ile temas sonrasında hastalık gelişiyor. Burada önemli olan kene teması sonrasında kişilerin keneyi en kısa sürede vücutlarından uzaklaştırmalarıdır. Bunu yaparken de çıplak elle değil, bir eldiven, bez parçası ya da poşetle en kısa sürede keneyi vücutlarından uzaklaştırmaları gerekir. Keneyi vücutlarından uzaklaştıramıyorlarsa da bir sağlık kuruşuna başvurmaları önemlidir. Bundan sonra da 10 gün süre ile kendilerini enfeksiyon yönünden kontrol etmeliler ve belirli aralıklarla sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekir. Eğer erken teşhis yapılırsa bu hastalıktan destek tedavisi ile kurtulmak mümkün. Ancak geç tanı söz konusu olduğunda hastaların maalesef hemen hemen büyük kısmını biz kaybedebiliyoruz. Burada korunma ve erken teşhis oldukça önemli. Havaların ısınmasıyla kenelerin aktif hale geçmesi nedeniyle özellikle önümüzdeki günler riskli olabilir.” dedi.
“Kene vücuttan erken uzaklaştırılırsa risk o kadar azalıyor”
Kırsal alanlarda keneden korunmanın yollarına da değinen Prof. Dr. Kader, “Kırsal alanda çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan ya da pikniğe giden halkımız uzun kollu ve açık renkli giysiler tercih etmeli, kırsalda çalışan vatandaşlarımız pantolon paçalarını çoraplarının içine sokarak çalışmaları ve çizme giymeleri gerekir. İşten eve döndükten sonra da vücutlarının her noktasını özellikle koltuk altı, kasık bölgeleri ense gibi alanları kene tutunması açısından tek tek kontrol etmeleri oldukça önemli. Çünkü kene ne kadar erken vücuttan uzaklaştırılırsa risk o kadar azalıyor. Bunun yanı sıra en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları da önemli” şeklinde konuştu.
“Küçük ama sıkıntısı büyük oluyor”
Yozgat’ın Çekerek ilçesinde hayvancılıkla uğraşan Mesut Güngördü de kene ısırması sonucu 10 gündür Yozgat Bozok Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde tedavi gördüğünü belirterek, “Çekerek ilçesinde hayvancılıkla uğraşırken koluma kene yapıştığını gördüm, keneyi kolumdan koparmıştım. İlk başta çok fazla önemsememiştim. Eve gittiğimde önce ateş oldu, bulantı oldu. Yattım, dinlendim. Ama sürekli bir eklem ağrısı oluyordu, belden aşağısını hissedemiyordum. İlçe hastanesine gittim ve ilk önce kene tuttuğunu söylemek istemedim. Tedavi uyguladılar, eve gittiğimde şikayetler tekrarladı. Bu sefer kene tuttuğunu hastanedeki doktorlara söyledim, beni Yozgat’a sevk ettiler. Çok kötü bir durumdu, 3 gündür kendime gelemedim. Hayvancılıkla uğraşan arkadaşlar kesinlikle çıplak elle keneyi vücutlarından koparmasın, küçük gibi görünüyor ama sıkıntısı büyük oluyor” ifadelerine yer verdi.