Arkeoloji öğrencisi Davut Hatip, bitirme tezi kapsamında, Sümer, Hitit ve Roma dönemlerinde Anadolu’da tüketilen ekmekleri yeniden yaparak, üniversitenin sosyal tesislerinde tanıttı. Hatip, bu antik ekmeklerin tamamen organik olduğunu ve sindirim problemi yaratmadığını belirtti. Özellikle Çatalhöyük ekmeğinde bezelye, arpa, tam buğday unu ve ekşi maya kullanıldığını vurguladı.
Hatip, ekmeklerin içeriğinde incir, fındık, bezelye, peynir ve susam gibi malzemeler bulunduğunu söyleyerek, “Anadolu’ya incir ve fındığın o dönemdeki ticaret yoluyla geldiğini düşünüyoruz. Yozgat, çok eski medeniyetlere ev sahipliği yapan bir bölge. Özellikle Hitit ve Roma ekmeklerini denedik ve çok güzel sonuçlar aldık. Kazılarda çıkan tabletlerde yer alan metinlerden yola çıkarak ekmekleri yaptık,” dedi.
Doç. Dr. Serkan Erdoğan ise Yozgat’ın tarih öncesi dönemde farklı kültürlere ev sahipliği yaptığını belirterek, “Ekmekler genellikle mayalı olarak yapılıyor. Ekmek yapımında unun yanında tuz, tereyağı ve kuru meyveler kullanılıyor. Özellikle Mezopotamya kültüründe ekmek çeşitlerinin fazla olduğunu görüyoruz. Biz de bu çeşitleri günümüze taşımak için çalışmalar yapıyoruz,” ifadelerini kullandı.
Bu girişim, antik çağda Anadolu’da yaşamış medeniyetlerin günlük hayatlarına dair önemli bilgiler sunarken, aynı zamanda geçmişin lezzetlerini günümüz insanıyla buluşturuyor.