Sur’da terör örgütü PKK’ya yönelik 28 Kasım 2015’te başlatılan “Bayrak-12 Sur Müşterek Özel Birlik Operasyonu”nun 9 Mart 2016’da başarıyla tamamlanmasının ardından tarihi ilçede terörün neden olduğu tahribatın giderilmesi için çalışmalar devam ediyor.
Bu kapsamda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca, Suriçi kentsel sit alanında yer alan Alipaşa Mahallesi ile terör saldırılarında zarar gören Cevatpaşa, Dabanoğlu, Fatihpaşa, Hasırlı, Savaş ve Cemal Yılmaz mahallelerindeki 347 tescilli Diyarbakır evinin restorasyonu için 8 yıl önce başlatılan çalışmalar sürüyor.
Avlusu, cumbası, eyvanı, havuzu, demir ve bazalt işlemeleri bulunan evlerde restorasyon özgün doku korunarak gerçekleştiriliyor.
Çalışmaların titizlikle yürütülmesi, yaşanan Kovid-19 süreci, 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremler gibi nedenlerle restorasyon süreci uzarken, çalışmalar Bakanlıkça hazırlanan, Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca onaylanan projeler kapsamında TOKİ tarafından yürütülüyor.
347 Diyarbakır evinden 49’unda çalışmalar tamamlanırken, diğer yapılarda da restorasyonun yıl sonuna kadar tamamlanıp, tüm evlerin hak sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor.
“2024 yılı sonunda hak sahiplerine teslim etmeyi hedefliyoruz”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Ufuk Nurullah Bilgin, AA muhabirine, ilçedeki tescilli sivil yapıların restore edilmesiyle ilgili çalışmaların 2016 yılında başladığını belirtti.
Tescilli yapı olmalarından dolayı proje aşamalarının uzun sürdüğünü, salgın ve afet gibi nedenlerle çalışmaların uzadığını ifade eden Bilgin, evleri özgün mimari yapıya ve dokuya uygun şekilde restore ettiklerini söyledi.
Bilgin, “Şu ana kadar 49 yapının restorasyonu tamamlandı. 2024 yılı sonunda da inşallah çalışmaları tamamlamayı ve tescilli evleri hak sahiplerine teslim etmeyi hedefliyoruz. Bu yapıları hak sahiplerine teslim ettiğimizde bir kısmı mutlaka konut olarak kullanılacaktır. Bir kısmı misafirhane, bir kısmı da butik otel gibi işlevlendirilebilir. Bunlar zaman içerisinde teslimler yapıldıkça ihtiyaca göre şekillenecektir.” dedi.
Restorasyonun büyük bir titizlikle yürütüldüğünü dile getiren Bilgin, evlerin rekonstrüksiyon (yeniden yapım) ve restorasyon projeleri hazırlanırken ilk tescil edildikleri anlardaki tescil fişlerine bakıldığını, oradaki yapı öğelerinin birebir aynısını yansıttıklarını kaydetti.
“Eserler ortaya çıktıkça kente gelecek turist sayısında da artış olacaktır”
Bilgin, “Tahrip olan yerlerdeki taş, sıva ve çatı örtülerini de değiştiriyoruz. Yerine göre o elemanları tek tek numaralandırıp açığa çıkarıyoruz ve sonradan tahrip olan yerleri düzeltiyoruz. Geleneksel Diyarbakır evlerinin öğeleri olan eyvanı, cumbası ve gezeneği ile birebir aynı yapıları oluşturmaya ve restorasyonları tamamlamaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır’ın 33 medeniyete ev sahipliği yaptığını, Sur ilçesinin de tarihi ve turistik yapılarıyla adeta açık hava müzesi konumunda olduğunu belirten Bilgin, günümüzde insanların gezerken tarih, medeniyet ve kültürün izlerini taşıyan yapıları görmeyi daha çok istediğini vurguladı.
Bilgin, şunları söyledi:
“Ülkemizde bunların en çok bir arada bulunduğu ilçe Sur. Geçtiğimiz Ramazan ve Kurban bayramlarında şehrimizde milyonu aşan sayıda yerli ve yabancı turist ağırlamıştık. Tescilli yapılar restorasyon ve rekonstrüksiyon işlemlerinin tamamlanmasının ardından sayının en az bu kadar daha artmasını hedefliyoruz. Bu eserler ortaya çıktıkça kente gelecek turist sayısında da artış olacaktır.”