Başarır, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Sahipsiz hayvanlara yönelik kanunun TBMM’de kabul edildiğini hatırlatan Başarır, kanunun görüşmeleri sırasında AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’in, “Bu kanunda asla öldürme yok, sahiplendirme var.” dediğini aktardı.
“Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde, Niğde’de, Bartın’da ve Ankara’nın Altındağ ilçesindeki görüntüler yalan mıydı?” sorusunu yönelten Başarır, iktidarın bu konuda algı yaptığını öne sürdü.
Savcılardan, çeşitli illerdeki görüntülere yönelik soruşturma açmasını isteyen Başarır, hayvanları öldürenlerin yargılanması gerektiğini söyleyerek, “Bu yasa uygulanamaz, uygulanmamalı. Bunun sorumluları hesap vermeli.” dedi.
İzmir’deki sokak röportajında kullandığı ifadeler nedeniyle bir kadının tutuklandığını söyleyen Başarır, Türkiye’de düşünce ve fikir özgürlüğünün bulunmadığını savundu. Başarır, “Ortada bir suç olduğunu bir an olsun düşünsek bile tutuklamayı gerektiren bir suç yoktur, katalog suçlarda yoktur bu. Ama neden beyefendi rahatsız olduğu için, beyefendiyi rahatsız ettiği için, ağır eleştirilerde bulunduğu için bir kadın tutuklandı.” diye konuştu.
İktidarın, hukukun üstünlüğünü ve hukuk güvencesinin tüm unsurlarını bir kenara ittiğini savunan Başarır, kişi güvenliğinin bulunmadığını iddia etti. Başarır, şunları kaydetti:
“Hakimlere, savcılara, sarayın kalemlerine sormak istiyorum; Batman’da bir sokak röportajında, ‘Muhalefet liderlerinin kafasını keseceğiz’ diyen o vatandaş hakkında ne yaptınız? İfadesini aldınız, serbest bıraktınız. Niye? Onlar çünkü bizim kafamızı kesmek istiyor. Bu kadın, böyle bir şey söylemedi. Mülteci sorununu, dijital yasakların faşizm olduğunu, tek adamın bu ülkede rahatsızlık verdiğini söyledi. Eleştirilerine katılmadığınız yönler de olabilir ama her ağır eleştiriyi tutuklarsak, nereye varırız?”
Paris 2024 Olimpiyat Oyunlarındaki sporcuları kutlayan Başarır, “Bizi üzen bir şey var, uzun yıllardan sonra altın madalya alamadık. Bugün sıfır altın madalya ile ülkeye döndük.” görüşünü paylaştı.
Olimpiyatlardaki sonuçlarla ilgili Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın federasyon başkanlarını suçladığını ifade eden Başarır, Bakan Bak’ın hesap vermesi ve gereğini yapması gerektiğini söyledi.
“Gerçek işsizlik oranı geçen aya göre 3,8 artmış”
Vatandaşların banka borçlarının 3,39 trilyon liraya ulaştığını belirten Başarır, bireysel kredi ve kredi kartı borçlarının 26 Temmuz-2 Ağustos arasında 54,6 milyar lira attığını aktardı.
Başarır, şöyle devam etti:
“85 milyon, günden güne daha da borçlanıyor. 85 milyonun bankalara olan borcu yüzünden icra dosya sayısı daha da artıyor. Ama hala pembe tablo çizen Maliye Bakanı var. Merak ediyorum, bu durumu nasıl açıklayacak? Gerçek işsizlik oranı geçen aya göre 3,8 artmış, şu anda bu oran 29,2. Pandemi döneminde iş yerleri kapalıyken 29,4’tü, şu anda Türkiye, gerçek işsizlikte pandemi dönemiyle aynı işsizlik oranını yaşıyor. Ama bundan utanmayan, sıkılmayan iktidar var.”
Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçlarının açıklandığını anımsatan Başarır, çok sayıda vatandaşın kendisini telefonla arayarak, “Çocuğumun kalacak yeri yok” dediğini aktardı.
Ali Mahir Başarır, iktidarın yaşananlardan ders almadığını, CHP’li belediyelerin yurt sorununu çözmek için çalıştığını dile getirdi.
Üniversite öğrencilerine verilen bursun artırılmasını isteyen Başarır, “Burs 2 bin lira, devletin verdiği kredi 2 bin lira. En az bu paranın asgari ücret kadar olması lazım, en düşük emekli maaşı kadar olması lazım. Ama bugün 2 bin lirayla çocuklarımız 10 öğün yemek yiyemiyor.” ifadelerini kullandı.
“Bir şans veriyoruz, düzeltilmesini istiyoruz”
Anayasa Mahkemesi’nin, Gezi Parkı davası hükümlüsü Can Atalay hakkındaki kararının ardından partisi tarafından Meclis’in 16 Ağustos’ta olağanüstü toplantıya çağrılarak genel görüşme açılmasına ilişkin verdiği önergeyle ilgili de açıklamalarda bulunan Başarır, 16 Ağustos Cuma günü TBMM’nin olağanüstü toplanacağını, 120 milletvekilinin imzasıyla dilekçe verdiklerini bildirdi.
Hatay halkının iradesinin gasbedildiğini söyleyen Başarır, şunları kaydetti:
“Bir şans veriyoruz, düzeltilmesini istiyoruz. Anayasa Mahkemesi, Can Atalay’ın milletvekili olduğuna dair karar verdi. Gelin, bu rezaleti cuma günü düzeltelim. Hakkını teslim edelim. Anayasa Mahkemesi’nin, Anayasa’nın bir kenara bırakılmışlığına son verelim. Enis Berberoğlu’nda, Gergerlioğlu’nda olduğu gibi gelin bu kararı okuyun, TBMM olarak, ‘Can Atalay milletvekilidir, Hatay’ın milletvekilidir, seçilmiş milletvekilidir. Yargıtay, büyük bir suç işlemiştir. Hem TBMM’ye hem yargıya bir darbe girişiminde bulunmuştur.’ diyelim. Bu kötü durumu, hukuksuz durumu, Anayasa’ya aykırı durumu hep beraber çözelim.”
TBMM Başkanlığından cuma günü toplanılmasına dair cevap gelip gelmediğinin sorulması üzerine Başarır, İçtüzük hükümlerinin net olduğunu, bugün bir karar verileceğinin söylendiğini bildirdi.
Bir takdir hakkının bulunmadığını ifade eden Başarır, “Meclis toplanır, genel görüşme açılır, oylama yapılır, gündeme alınıp alınmayacağına karar veririz. O yüzden İçtüzüğe göre bu net bir durum.” dedi.
“Anayasa Mahkemesi’nin kararının okutulması gerekiyor mu?” sorusuna Başarır, “Bence kesinlikle. Anayasa Mahkemesi, ‘Ben bir karar verdim, o kararımın arkasındayım, Can Atalay milletvekilidir.’ diyor. Bunda ne sıkıntı var? Enis Berberoğlu’nun milletvekilliğini düşürmediniz mi? Gergerlioğlu’nda bu yanlıştan döndüğünüzde pullarınız mı döküldü? Aynı şeyi, cuma günü bekliyoruz.” yanıtını verdi.
Genel Kurulda neler olacağına yönelik soruyla ilişkin Başarır, “200 milletvekili ile katılacağız. Gruplar gerekli konuşmaları yapacak. CHP Grubu adına konuşacağız. Tüm gruplar 20’şer dakika geneli üzerinde, şahsı adına konuşmalarını yapacak. Ondan sonra Meclis, bu konuda bir tavır alacak. Ya ret oyu verecekler, açılmasın diye.” diye konuştu.
Çorum’da bir okul müdürü ve okul görevlisini zincirle darbettikleri iddia edilen yabancı uyruklu kişilerin yurt dışına çıktığının açıklandığının anımsatılması üzerine Başarır, şunları kaydetti:
“Elini, kolunu sallayarak benim ülkeme geleceksin, sonra benim öğretmeni döveceksin Çorum’da. Sonra da elini, kolunu sallayarak bu ülkeden çıkacaksın. Bu rezaleti de vali, Çorum valisi itiraf edecek. Yazıklar olsun. Bu ülkenin vatandaşı, bir kadın, yüreklice Cumhurbaşkanını eleştirdiği için 6 saat içerisinde gözaltına alınıp, tutuklanacak. Tam bir AKP usulü yargılama, sınır güvenliği ve adalet. Edep, edep, gerçekten edep. Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı, ülkedeki sığınmacıların işlediği suçların medyayla paylaşılmasını yasaklamış durumda.”