Uzmanlar, genetik faktörlerin yanı sıra yaşlanma ile birlikte sarkan göz kapaklarının kişiye yorgun ve yaşlı bir yüz ifadesi kazandırabildiğine dikkat çekiyor. Uzmanlar, bireyin görüş alanının da daralmasına neden olan bu durumun aynı zamanda kişinin özgüveninin azalmasına sebep olabileceğini ifade ediyor. Medicana International Ankara Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Demirhan Dal, daha genç ve dinamik bir görüntü elde etmek isteyenler için göz kapağı estetiğinin etkili bir çözüm sunduğunu vurgulayarak, göz kapağı estetiği ile ilgili merak edilen soruların cevabını verdi.
Yaşlanma ve genetik geçiş en önemli nedenler
Göz kapağı sarkmasının birçok nedeninin bulunduğunu ve yaşlanmanın en yaygın nedenlerden biri olduğunu ifade eden Op. Dr. Dal, “Zamanla cilt elastikiyetini kaybeder ve yerçekiminin etkisiyle sarkar. Bunun yanı sıra genetik faktörler, yaşam tarzı (sigara içmek, aşırı güneş maruziyeti), stres ve yorgunluk gibi çevresel etkenler de göz kapağı sarkmasına yol açabilir” dedi.
Genetik faktörler ameliyatı daha genç yaşlara çekebilir
Göz kapağı estetiğinin genellikle 35 yaş ve üzerindeki bireylere uygulandığını kaydeden Op. Dr. Dal, “Genetik faktörlere bağlı olarak daha genç yaşlarda da bu operasyona ihtiyaç duyulabilir. Ameliyat için en uygun adaylar; genel sağlık durumu iyi olan, ciddi göz rahatsızlıkları bulunmayan ve gerçekçi beklentilere sahip kişilerdir. Hem kadınlar hem de erkekler bu operasyondan faydalanabilir” diye konuştu.
“İzler minimal ve zor fark edilir”
Göz kapağı estetiği sonrası hastada minimal izler kalabildiğini aktaran Op. Dr. Dal, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ancak, cerrahlar genellikle kesileri doğal göz çizgileri ve kıvrımlarına denk gelecek şekilde yaparlar. Bu nedenle izler zamanla belirginliğini kaybeder ve zor fark edilir hale gelir. İyi bir cerrahın ve uygun bir bakımın izlerin azalmasında önemli rolü vardır.”
“Alt ve üst göz kapağına uygulanabilir”
“Göz kapağı estetiği, üst ve alt göz kapaklarına uygulanabilir” diyen Op. Dr. Ahmet Demirhan Dal, “Üst göz kapağı estetiğinde fazla deri ve yağ dokusu çıkarılır ve kas dokusu güçlendirilir. Alt göz kapağı estetiğinde ise göz altındaki torbalar alınır ve cilt sıkılaştırılır. Ameliyat genellikle lokal anestezi altında yapılır ve yaklaşık 1-2 saat sürer. Hastalar aynı gün taburcu edilebilir” açıklamasında bulundu.
Tütün ürünlerinin azaltılması veya bırakılması iyileşmeyi hızlandırır
Ameliyat öncesinde ve sonrasında dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar olduğunun altını çizen Op. Dr. Dal, “Ameliyat öncesi kan sulandırıcı ilaçların kesilmesi, sigara kullanımının azaltılması veya bırakılması ve cerrahın verdiği tüm talimatlara uyulması önemlidir. Ameliyat sonrasında ise şişlik ve morlukları azaltmak için soğuk kompres uygulanmalı, baş yüksekte tutulmalı, ağır egzersizlerden kaçınılmalı ve doktorun verdiği ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır. Ayrıca göz hijyenine dikkat edilmeli ve enfeksiyon riskine karşı önlemler alınmalıdır” diye konuştu.
“Göz kapağı estetiği tekrarlanabilir”
Göz kapağı estetiğinin kalıcı sonuçlar sağladığını aktaran Dal, yaşlanma sürecinin devam ettiğini ve yıllar içinde yeni sarkmalar oluşabileceğini söyledi. Op. Dr. Dal, bu sebeplerden dolayı gerekirse göz kapağı estetiği ameliyatının tekrarlanabileceğini, ikinci operasyona genellikle ilk ameliyattan 10-15 yıl sonra yeniden ihtiyaç duyulabileceğini vurguladı.
Göz kapağı estetiğinin faydaları
Op. Dr. Ahmet Demirhan Dal, göz kapağı estetiğinin hastalara sağlayacağı faydaları şu şekilde sıraladı:
“Göz kapağı estetiği, yüzünüzün genel görünümünü gençleştirir ve taze bir ifade kazandırır. Sarkmış göz kapakları, görüş alanını daraltabilir. Bu estetik ameliyat, görüşünüzü iyileştirir. Daha canlı ve genç bir görünüm özgüveninizi artırabilir. İyi bir cerrah tarafından yapılan operasyon, doğal ve estetik bir görünüm sağlar. Uzun yıllar süren kalıcı sonuçlar elde edebilirsiniz. Ameliyat sonrası iyileşme süreci genellikle rahattır ve hastalar kısa sürede normal yaşamlarına dönebilir.”